1 Ekim 2013 Salı

Şimdi Yollara Koyulma Vaktidir

Şimdi Yollara Koyulma Vaktidir

Yepyeni hiç bilmediğimiz bir yere gidiyor olduğumuzu hayal edelim,
Daha önce sokaklarını hiç dolaşmamış, yemeklerini tatmamış, denizini koklamamış olduğumuz, daha önce hiç bilmediğimiz bir yer olsun,
Nasıl gideceğiz, hayalimize bir uçuş ekleyelim, ertesinde bir uçuş daha,  öyle uzak bir noktası olsunki dünyanın bize, bir kere gitmesi meşakatli olsun saatlerce sürsün yolculuğumuz...
İlk uçuşumuzdayız, şu anda yanımızda kitaplarımız ve sadece bu yolculuğumuz için hazırlamış olduğumuz bomboş bir defterimiz var, ne yazalım diye soracaksınız, gelin birlikte karar verelim...Şu anı yani bu yolculuğu mu yazalım, yoksa geçmişe dönüp bugün kim olduğumuzu mu anlatalım, hangisi olsun...Sesiniziduyabiliyorum, diyorsunuz ki önce kim olduğumuzu bulalım... Biz kimiz, bu noktada bu koltukta oturmamıza sebep olan olaylar ve hayaller nedir...Nedir bizi bunca uzaklara gitmeye bunca keşfetmeye bunca rastgelmeye yönlendiren...
Yolculuk demiştik, çok uzun saatlerimiz olacak hayat hikayemizi boş sayfalara dökmeye, biz yazdıkça yollarımız da kısalacak, hikayemiz bugüne geldiğinde ise sizlerle bambaşka bir diyara ermiş olacağız. Nereye gidiyoruz o halde diye sorabilirsiniz, öncelikle hedefimizi paylaşmak gerek öyle ya, bir düşünelim, belki İskandinavya’nın henüz kara kışa girmemiş geniş meydanlarına, belki Asyanın dört mevsim bıkmadan insanın içini ısıtan  adalarına, güneşine, denizine, belki kar tanelerinin çoktan düşmüş olduğu Kuzey Kutbuna ve belkide dünyanın en kalabalık şehirlerinden birine gitmekteyiz...
Ama önce hikayemizi yazacağız sizlerle sonra hepbirlikte çok uzak dediğimiz  bir şehri, bu şehrin insanlarını, hatıralarını, kültürünü, çocukluk hikayelerini ve gecelerini yaşıyor olacağız...Hikayemiz bir uçak koltuğunda başlıyor yanımızda kitaplarımız ve boş sayfalarımız var...Yanımızda ise biraz huzur biraz keşif heyecanı...

Şimdi yollara koyulma vaktidir...